Bizimle Konuşan Tanrı mı?

Hiç güneş sistemimizin şeklini düşünmüş müydünüz?
Belki kafanızda şöyle bir şey canlanıyordur, tıpkı atom çekirdeğinin etrâfında dönen elektronlar gibi:

Her ne kadar sevimli gözükse de malesef böyle değil. Güneş sistemimiz (ve aynı zamanda milyonlarca galaksi de) yaklaşık olarak şöyle görünüyor:

(1)

Tıpkı bir tabak gibi, kâğıt gibi düz. Niçin böyle olduğu sorusu bu yazımızın konusu değil. Şimdilik bu kadar bilgi kenarda dursun ve devâm edelim.

Peki ya hiç evrenimizin şeklini düşündünüz mü? Belki kocaman içi boş karanlık bir oda gibi düşündünüz. Ya da büyük devâsâ bir balon gibi.
Bilim adamları da bunu merâk ettiler.
Evrenin şeklini, evrenin yoğunluğunu hesaplayarak bulabilirdik. Ve önümüzde 3 olası model bulunmaktaydı:

Evrenin yoğunluğuna Ω (omega) dersek,
Eğer Ω = 1 ise evrenimiz düz,
Eğer Ω < 1 ise evrenimiz açık,
Eğer Ω > 1 ise evrenimiz kapalı demektir.

NASA, büyük patlamadan geriye kalan kozmik mikrodalga arkaplan radyasyonunu ölçmek için uzaya Wilkinson Microwave Anisotropy Probe uydusunu yolladı ve %0.4 yanılma payıyla yapılan ölçümlere göre
Ω = 1 yâni evrenimiz düzdü. (2)

Şimdi bu bilgileri cebimize koyalım ve bu sefer başka bir konuya yönelelim.
Müslümanların kutsal kitabı olan Kur’an’ı Kerim’den birkaç âyet inceleyeceğiz. Kur’an’da defâlarca kez ”semâvâti vel ard” ifâdesi geçmektedir ve ”semâlar ve arz” anlamına gelmektedir.

Arz ”yer” demektir. Dünyânın yüzeyidir, yerküredir.

(3)

Semâlar ise ”gökler” demektir. Dünyânın üzerinde/dışarısında olan her yeri kapsar. Yâni uzayın tamâmıdır. Evrendir.

(3)

Eğer gökler ve yer ifâdesinin anlamını öğrendiysek şimdi inceleyeceğimiz âyete gelebiliriz. Mevzubahis âyetimiz Enbiyâ Sûresinin (21. Sûrenin) 104. âyeti:


يَوْمَ نَطْوِى ٱلسَّمَآءَ كَطَىِّ ٱلسِّجِلِّ لِلْكُتُبِ ۚ كَمَا بَدَأْنَآ أَوَّلَ خَلْقٍ نُّعِيدُهُۥ ۚ وَعْدًا عَلَيْنَآ ۚ إِنَّا كُنَّا فَٰعِلِي
نَ

” O gün ki, göğü, kitap dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar vâr edeceğiz. Doğrusu biz bunları yaparız. ” (Çeviri : Elmalılı Hamdi Yazır – Sâdeleştirilmiş)


” Yazılı kâğıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün. Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak, -üzerimize aldığımız bir vaad olarak- onu yine yapacağız. Biz bunu muhakkak yapacağız. ” (Çeviri : Diyânet İşleri Başkanlığı)

Âyette bahsedilen ”o gün” kıyamet günü,
”gök” sözcüğü de tüm uzay yâni evrenimiz.
Yâni diyor ki ”kıyâmet günü geldiğinde, evreni, kitap sayfaları gibi katlayacağız”.

Evrenimiz târif edilirken kitap sayfalarına benzetilmiş. Ve bu târif gerçek evren modelimizle kusursuz bir şekilde uyuşuyor.
Size evrenimizin düz şeklini bir insana en kolay nasıl târif edersiniz desem seçeceğiniz en basit ve anlaşılır benzetme muhtemelen bu olurdu.
Kitap yaprakları gibi…

Kaynakça:
(1) https://www.sciencealert.com/watch-why-the-solar-system-is-almost-entirely-flat
(2) https://rasyonalist.org/yazi/evren-duz-mu/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Evrenin_nihai_kaderi
(3) https://en.bab.la/dictionary/arabic-english/

Yorum bırakın