Neden Demokrasiye Karşıyım?

Fazla ayrıntı ve yoruma girmeden sözlük tanımları ve birkaç alıntı üzerinden gideceğim.

Bu uzun cümlenin dilimizde tek kelimelik bir karşılığı var, sözlüğe ‘nicelik’ yazıyoruz:

Demokraside tüm yurttaşlar eşittir, ve bir şeyin eşit parçalara bölünebiliyor olması (tüm yurttaşların eşitliği) bize demokrasinin niceliğe önem veren bir sistem olduğunu gösterir. Niceliğe göre yurttaşların eğitim seviyeleri, uzmanlıkları, sosyo-ekonomik durumları, kültürel birikimleri önemsizdir. Önemli olan şey adetleridir, sayılarıdır. Tâbir-i câizse ”kelle sayıları”.

Günümüzden 24 asır evvele gidelim:

(1)

Sokrates’in gemiye kaptan seçme benzetmesinin dilimizdeki tek kelimelik karşılığına bakalım. Bu sefer sözlüğe ‘nitelik’ yazıyoruz:

Nitelik; niceliğin aksine sayıları baz almaz. Nicelik bir bütünü eşit parçalara bölüp hepsini eşit kabûl ederken, nitelik ise bu her bir parçanın sâhip olduğu özelliklere bakar ve bu parçaları sayılardan ibâret görmek yerine onların donanımlarıyla ilgilenir.
Yine konuyla ilgili olarak Hüseyin Nihâl Atsız der ki:

Demokrasinin en büyük kusûru ise istidat(yetenek), zekâ ve kalite yerine kalabalığı koymasıdır ” (2)

Bu cümleyi şöyle de düzenleyebiliriz: ” Demokrasinin en büyük kusûru ise nitelik yerine niceliği koymasıdır”
Bu nedenlerden ötürü ben demokrasinin/cumhuriyetin çok da sağlıklı bir yönetim biçimi olduğunu düşünmüyorum.
Yazının başlığında ”Neden Demokrasiye Karşıyım” dedim, ancak bir şeye karşı olmak güçlü bir ifâdedir, demokrasiye karşı iyi bir alternatif oluşturulmadığı sürece bu kadar güçlü bir ifâde kullanmak doğru olmayabilir. Bu yüzden ”Neden Demokrasi Yanlısı/Taraftârı değilim” dersem daha doğru olur.
Ve son olarak şunu söyleyebilirim ki evet, bence Aysun Kayacı haklıydı.

Kaynakça:
(1) https://evrimagaci.org/sokrates-demokrasiden-neden-nefret-etti-4733
(2) http://www.nihal-atsiz.com/yazi/uc-rejim-h-nihal-atsiz.html

Yorum bırakın